Venüs gezegeni hakkında şaşırtıcı bilgiler!!!
Uzay hepimizin derinlemesine ilgisini çeken ürkütücü bir konu. Kesinlikle katılıyoruz. Venüs gezegeni son derece ilgi çekici bir konu sabırsızlandığınız farkındayız. Bir an önce bu eşsiz gezegeni keşfetmek istiyorsunuz. Venüs gezegeni‘ni tanımaya başlamadan önce “gezegenler nasıl doğar?” konulu başlığımızı mutlaka incelemenizi tavsiye ederiz.
Venüs gezegeni’ni tanıyalım
Venüs Gezegeni Güneş’e en yakın ikinci gezegendir. (1. Sırada Merkür vardır) Güneş ile Venüs arasındaki uzaklık Güneş ile Merkür arasındaki uzaklığın iki katından daha fazladır. Gezegenin yüzeyi Merkür’ün yüzeyinden daha sıcaktır. Yılın belli dönemlerinde dünyamızdan Güneş doğmadan hemen önce veya battıktan hemen sonra çıplak gözle görülme özelliğine sahiptir. Dünyamıza çok yaklaştığında Güneş ve Ay’dan sonra en parlak cisim bu gezegendir. Atmosfer varlığı, yoğunluk, kütle ve Güneş’e yakınlığıyla dünyanın ikiz kardeşi olarak nitelendirilir. Venüs gezegeni ayrıca; akşam ve sabahyıldızı olarak da isimlendirilir.
Venüs gezegeninin atmosfer yapısı nasıldır?
Venüs’ün atmosferik yapısında çok fazla CO² bulunur. Atmosferde CO² den başka birkaç km. kalınlığında çeşitli bulut katmanları sülfürik asitleri meydana getirir. Bu bulutlar sayesinde gezegenin içi görülmemektedir. Venüs atmosferinin yüzeydeki sıcak basıncı 90 atmosfer basıncıdır. Dünyada ki bir okyanusun 1 km derinliğindeki basınçla aynı düzeye sahiptir. Venüs’ün yoğun atmosferi içeride yoğun bir sera etkisi oluşturur ve bu sera etkisi sayesinde gezegenin yüzey sıcaklığı en düşük 127°C en yüksekte 447°C ye kadar çıkar.
Venüs Gezegeni Ters Yönde Döner
1 Venüs günü 243 Dünya gününe eşittir. Venüs’ün kendi etrafında dönme hareketi hem ters yöndedir, hem de oldukça yavaştır. Bu yüzden eğer bizler Venüs’te yaşamış olsaydık Güneş’in batıdan doğup, doğudan battığını çok yavaş bir biçimde görecektik.
Venüs gezegeni hakkında bilimsel araştırmalar
Venera 3 1966 yılında Venüs’ü inceleyen ilk insan yapımı uzay mekiğidir ve bundan sonra 25 uzay aracı daha bu gezegene gönderilmiştir. Gezegenin üzerindeki yoğun bulutlardan dolayı içine o zamanlar çok bakamamıştık ancak 1990 – 1994 yılları arasında gönderdiğimiz Magellan uzay mekiği bu durumu tamamen ortadan kaldırdı. Venüs’ün bulut örtüsünü delen radar sinyalleriyle, gezegenin bütün yüzeyini görüntüleyen uzay aracı gezegenin içerisinde bulunan alev püskürten volkanları, devasa dağları, yüksek oradaki lav tabakaları ve binlerce krateri görüntülemiştir.
Venüs’ün kraterleri
1990 – 1994 yıllarında gezegene gönderilen Magellan uzay mekiğinin yaptığı çalışmaların en dikkat çekici olanı gezegenin içerisinde çarpma kraterleri oranının düşük olmasıydı. Çapı 1 metreye kadar olan ve gezegene çarpması halinde 1,5 km. genişliğinde kraterler açabilecek göktaşları Venüs’ün kalın ve ağır atmosferini geçememişti. Bir önemli kısım ise daha büyük çaplı kraterlerinde az olmasıydı. Magellan aracı gezegenin yüzeyinde rastgele dağılmış 960 krater saymıştır. Bunun anlamı şudur: Venüs 3,7 milyarlık tarihine ait kraterlerin ilginç bir biçimde örtülmüş olmasıdır.
Venüs’ün yüzeyi ve sıcaklığı
Gezegenin yüzeyini biçimlendiren en önemli unsurlardan biri volkanik etkinliktir. Buna karşın bazı garip jeolojik durumlar, gezegenin ikliminin köklü bir biçimde değiştiğini göstermektedir. Gezegenin yüzeyi çok kurudur. Yani her tarafı bildiğimiz çöl gibidir. Her yerde çatlamış toprak parçaları mevcuttur. Bu çatlakların sorumlusu bilim insanlarına göre kalsiyum sülfat, kalsiyum karbonat vb. tuzlardır. Sovyetler birliğinin gezegenin üzerine indirdiği Verena uzay aracı yüzey kayalarının % 1-5 oranında sülfatlardan, %7-10 oranında ise kalsiyum minerallerinden oluştuğunu tespit etmiştir. Bu tuzlarla yüklü lavlar günümüzde gezegenin bugün ki yüzey sıcaklığını yüzlerce derece sıcaklıkta eritmektedir. Venüs’ün birkaç km derinliğinde yer altı su gölleri, erimiş karbonatit magmanın rezervler halinde bulunduğu bilim insanlarınca tahmin edilmektedir.
Gezegenin sıcaklığına gelecek olursak; Venüs’ün üst katmanlarında bulunan su buharı ilk başta incelmiş, daha sonra ise Güneş’ten gelen mor ötesi ışınlar nedeniyle su moleküllerini parçalamıştır. Hidrojen yavaş yavaş uzaya dağılmaya başlarken tüm hidrojen yapısı yaklaşık 200 milyon yıl içinde kaybolmuştur. Bu durumda kükürtdioksit karbonat kayaları ile etkileşime girmiştir. Venüs’ün atmosferinde ki kükürtdioksitin yüzeydeki karbonat tarafından soğrulma süreci, suyun uzaya kaçma sürecinden çok daha hızlı gerçekleşmiştir. Böylece bulutlar inceldikçe daha çok Güneş enerjisi alan yeryüzü ısınmaya başlamış 200 milyon yıl kadar sonra ise yüzey sıcaklığı bulutları alttan buharlaştıracak yüzeylere yükseltmiştir. Bu olay zincirleme bir etkiye yol açarak, bulutlar ısınıp eridikçe daha az Güneş ışığı atmosfere geri yansıdığından dolayı yüzey daha da ısınmış, Venüs bu yüzden çok sıcak bir gezegen durumuna gelmiştir.
Gördüğünüz gibi Venüs son derece şaşırtıcı bir gezegen olmak ile birlikte bizleri kendisine hayran kılıyor. Venüs hakkında başka kaynaklardan edindiğiniz bilgiler olabilir. Bu konuda eğitim almış olabilirsiniz. Birikimlerinizi yorum bölümünde paylaşmayı unutmayın.
Kaynak:
https://www.nasa.gov/audience/forstudents/5-8/features/F_The_Planet_Venus_5-8.html
https://nineplanets.org/venus/