Varis Rahatsızlığı Nedir, Neden Oluşur?
İnsan vücudunda ayaklar önemli rol oynamaktadır. Gün içerisinde ve hayatımız her anında tüm yükümüzü taşıyan ayaklarımızdır. Ayak sağlığına her şeyden daha fazla önem göstermemiz gerekmektedir. Vücudumuzda bulunan kan, ayaklarımıza da doğru bir şekilde aktarılmalıdır. Fakat bu durum düzenini kaybedip, düzgün bir şekilde olan işlevini kaybetmesi sonucu vücudumuzun dengesinin bozulmasını sağlamaktadır. Bu dengenin bozulması ile birlikte varis gibi rahatsızlıkları görebiliriz. Varis rahatsızlığı bacaklarımızdaki yapıyı bozabilir ve vücudumuzda ki dengeyi değiştirerek eksi sağlığımızı kaybetmemizi sağlayabilir. Bacakta oluşan toplardamar genişlemesi, uzaması ve bükülmesi varis hastalığı olarak adlandırılmaktadır.
Her 4 kişiden birinde varis hastalığı görülebilir. Varis hastalığının kişilerde görülmesi yaş ile beraber orantılıdır. Orta yaşın üzerinde olan insanlarda varis hastalığı daha sık görülmektedir. Genel olarak varis hastalığı bir kadın rahatsızlığı olarak bilinebilir fakat bu yanlış bir bilgi olarak bilinmektedir. Varis hastalığı cinsiyet ayırtmaksızın, hem bayanlara hem de erkeklerde görülebilmektedir. Varis rahatsızlığının genel sebepleri olarak genetik yaygınlık, fazla kilolar ve bunun yanında çok fazla hareket etmemek gibi sebepler görülmektedir. Bunların yanında ise, yaşlılık, hamilelik ve çok fazla ayakta kalmak gibi durumlarda varis rahatsızlığının görüldüğü durumlardır. Toplardamarlarda oluşan tıkanıklık veya bu damarlarda oluşan kapak yetersizliği sonucunda da varis rahatsızlığı görülebilmektedir.
Varis hasalığının görülmesinin temel nedenlerinden birisi, toplardamar üzerinde görülen yapısal değişiklik ile beraber damarların genişlemesi ve damar içerisinde bulunan kapakçıklarında bozularak kanın geriye gidememesi olarak görülmektedir. Kanın geriye gidememesi sonucunda, kan hiçbir şekilde kalbe ulaşamaz ve toplardamar üzerindeki basınç gittikçe artar. Bu basıncın artması ile birlikte damarlar genişler ve sınırsız bir döngüye girilir. Bacakta oluşan tüm kirli kanı toplama görevinde olan toplardamarlar görevini yerine getiremediği için genişler ve varis görünümünü alır.
Varis Belirtileri yaygın olarak şunlardır;
- Özellikle bacaklarda akşamları görülen aşırı ağrı,
- Sürekli yorgunluk ve ağrı hissi,
- Bacakta görülen kılcal damarların oluşması,
- Ayak bileğinde gözle görülür bir şekilde şişlik oluşması,
- Ayak bileklerinde gözle görülür ve yaygın bir şekilde mor lekelerin görülmesi,
- Cilt altında, kendiliğinden kanayan ve gözle görülebilir bir şekilde kanamaların oluşması,
- Bazı insanlarda görülen cilt altı yağ tabakasının fazla sertleşerek ayak bileği derisinde çökme görülmesi, gibi belirtiler görülmektedir.
Varis Neden Olur?
Vücudumuzda bulunan toplardamarlar ile kirli kan kalbe taşınmaktadır. Bu taşıma işlemi kalbin içinde bulunan kapakçıklar yardımı ile gerçekleşir. Bu kapakçıkların görevi ise, yer çekiminden dolayı vücutta bulunan kanlar yukarıya çıkmakta zorluk çekmektedir. Fakat bu kapakçıklar sibop görevi görür ve kanı yukarıya doğru pompalamaktadır. Kapakçıklar bu görevi yerine getirirken bazı nedenlerden dolayı hasar görebilirler. Hasar görmesi ile beraber kanı yukarıya pompalayamaz ve kan aşağıda kalmış olur. Kirli kanın kalbe bir türlü pompalanmadığı için kan damarlarda kalır ve genişlemesine sebep verir. Damarların genişlemesi ile beraber damarların şekillerinde bozukluk görülebilir. Bu duruma ise varis hastalığı denilmektedir.
Varis Çeşitleri Nelerdir?
Varis çeşidi boyutlarına göre varis 3 şekilde incelenmektedir.
Kılcal Damar: Bu varis çeşidi en masum genişleme tipidir. Bu özellikte olan varis hastalığı kadınları görüntü olarak bir hayli rahatsız edebilir. Cildin altında herhangi bir çöküntüye sebep olmaz. Genellikle kırmızı ve mor renklerinde saç kılı inceliğinde bulunurlar. Bu tipte bulunan varis hastalığı daha fazla ilerleme göstermez ve her zaman bu seviyede kalır.
Orta Varis: Bu tip varis hastalığı kılcal damarlar şeklinde olmayıp, çukurlar şeklinde kendini belli etmektedir. Bu varis tipi ise yeşil ve mor renklere sahiptir. Bayanları daha fazla rahatsız edebilen bu varis tipi, çoğunlukla bacağın arka tarafında görülmektedir. İlerleme göstererek bacağın her yerini kaplayabilirler. Erken tedaviye başlanması ile birlikte ileride doğabilecek daha büyük rahatsızlıkların önüne geçilebilir.
Büyük Varis: Diğer varis tiplerine göre oluşturduğu çukurlar net bir şekilde görülebilmektedir.3mm’den fazla olan boyutları ile beraber bayanları çok daha fazla rahatsız edebilecek boyutlardadır. Bu rahatsızlığa sahip olan bireyin birçok şikâyeti mevcuttur. Ve bu şikâyetler doğrultusunda yaşam kalitesini de oldukça düşürmektedir. Tedavi edilmesi şart olan bir türdür.
Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Varis tedavisi, bundan önceki yıllarda varisli damarın, rahatsız olan bölgeden alınması şeklinde yapılmaktaydı. Fakat bu tedavi yöntemi oldukça ağrılı ve bir o kadar uzun bir süre gerektiren tedavi yöntemiydi. Günümüzde ise bu tedavi yerin, radyoloji uzmanları tarafından yapılan ultrason yöntemi ile modern tedavi yöntemleri kullanılarak yapılmaktadır. Varis tedavisinde uygulanan yöntem, işlevini yerine getiremeyen damarın yakılarak tamamen ortadan kaldırmaktır. Bu yöntem lazer ya da buhar teknolojisi ile beraber yapılmaktadır. Aynı zamanda varis tedavisinde yapıştırma yöntemi de kullanılabilmektedir. Fakat bu yöntem ile beraber uzun süreli ve kesin bir sonuç elde edilmemektedir. Bu nedenle, yapıştırma yöntemi olarak yapılan tedavi yöntemi çok fazla tavsiye edilmemektedir. En çok tercih edilen tedavi yöntemleri ise, buharlı tedavi, lazerle tedavi ve köpükle tedavi yöntemleridir. Kullanılan bu üç yöntemle hastalar çok fazla ağrı hissetmezler. Tedavi sonrasında 1-2 saatlik dinlenmenin ardından, gün içerisinde yağa kalkarak normal hayatlarına kolay bir şekilde dönüş yapabilirler. Bu tedavilerinde kendilerine göre riskleri vardır. Ufak riskler olarak adlandırılsa da, işini iyi yapmayan doktorlar tarafından yapılmaması gerekmektedir. Varis rahatsızlığının hayati bir tehlikesi bulunmamaktadır.
Son teknolojiler ile birlikte tıp büyük bir ilerleyiş içerisindedir. Varis hastalığını ameliyatsız bir şekilde de atlatmak günümüzde mümkündür. Çeşitli tedavi yöntemleri ile birlikte ameliyat olmadan bu rahatsızlığa çözüm bulunabilmektedir. Bunlara örnek vermek gerekirse; Lazerle, Köpükle ve radyo frekansları ile tedaviler mümkündür.
Bu yazılar da ilginizi çekebilir:
Varikosel Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Damarları Temizleyen Besinler Hangileri?
Damarların Rengi Neden Mavidir?