Tarihin En Tehlikeli 4 Grip Virüsü Salgını
Grip virüsü, influenza adı verilen ve kendi içinde A, B, C olarak üç sınıfa ayrılan gribal enfeksiyona sebep olan mikroskobik enfeksiyon etkenidir. Hayvan ve insanda ayrı ayrı bulunan virüslerin birleşerek mutasyona uğramalarıyla ortaya çıkan enfeksiyon, hayvanın adına göre ifade edilir. (Kuş gribi, at gribi vb.)
Kışın yaklaşmasıyla gribe yol açan virüs, insanları etkisi altında alır. Hemen her yıl, farklı bir grip türünün adıyla karşılaşıyoruz. En tehlikeli grip türleri arasında bulunan 4 grip virüsü, ülkemizde de görülmüştür. İşte Türkiye’de de görülen en tehlikeli grip virüsü türleri…
Tarihin En Büyük Grip Salgını: İspanyol Gribi
Birinci Dünya Savaşı’nın bittiği dönemde İspanyol gribi, tüm dünyayı kasıp kavurmuştur. H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı İspanyol nezlesi, , 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın ölümüne sebep olmuş tarihe en büyük salgın olarak geçmiştir. Salgının en belirgin özelliği; sağlıklı genç erişkinleri etkilemesi ve insanların yüzlerinin kızıl-kahve renge dönmesidir.
İnfluenza Grubundaki En Ağır Grip: Asya Gribi
A sınıfı grip virüsü nedeniyle meydana gelen Asya gribi, İnfluenza grubundaki en ağır grip tipleri arasında yer alır. Bu grip çeşidi, 1957 yılında Çinden başlayıp Uzakdoğu’ya oradan da Avustralya, Amerika ve Avrupaya yayılmıştır. Asya gribi(H2N2) etkeni olan virüsün yüzeyindeki protein yapısı değişerek yeni salgınlar oluşur. Virüsün özelliklerinin değişkenlik göstermesi, Asya gribi için geliştirilen aşının etkisini kısıtlamaktadır.
Milyonların Korkulu Rüyası: Domuz Gribi
2009 yılının Nisan ayında Meksika’da başlayıp dünyanın birçok ülkesine yayılan domuz gribi salgınının sorumlusu H1N1 tipi virüstür. Domuzlarda oluşan virüse benzerliği nedeniyle adına Domuz Gribi denilir. En tehlikeli pandemik hastalıklar arasında bulunan domuz gribi, mevsimsel grip belirtileriyle ayırt edilemeyen bulgularla ortaya çıkar. Tüm dünyada endişe yaratan domuz gribi, Türkiye’de 2009’dan bu yana yüzlerce kişinin ölümüne neden oldu. Domuz gribi aşısı, yan etkileriyle halen tartışılmaktadır.
Kuş Gribi (Avian Influenza)
İnfluenza ailesine ait bir virüsün; kuşlar, domuzlar, atlar, deniz ayısı ve balinalarda hastalık oluşturmasıyla ortaya çıkmıştır. H5N1, H7N9 gibi farklı tiplerde alt türleri olan kuş gribi, hasta veya ölü kümes hayvanlarıyla temas yoluyla insanlara bulaşır. 2003-2008 yılları arasında Afrika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde yaklaşık 400 H5N1 insan vakası bildirilmiş, H7N9 kuş gribi Çin’de tespit edilmiştir. Kas ağrıları, öksürük, boğaz ağrısı ve ateş gibi belirtilerle başlayan grip, atürre gibi ölümcül hastalıklara kadar ilerleyebilir. Belirtileri, 2 ila 4 gün içerisinde açığa çıkan hastalığın vücuda görsel olarak etkisi vücudun morarmasıdır. Bu nedenle Endonezyalılar bu hastalığa mavi ölüm ismini vermiştir. Ülkemizde kuş gribi ilk defa 2005 yılında, Balıkesir’de tespit edilmiştir. Ardından Hatay, Kocaeli, Batman, Zonguldak, Edirne, Adana ve Mardin’de kuş gribi görülmüştür.
Bu soğuk kış aylarında gripten korunmak için aşılanmanın yanı sıra; el yıkama alışkanlığı gibi hijyenik kurallara uyulmalı, öksürme sırasında ağız kapatılmalı, bol sıvı alınmalı, düzenli beslenmeye özen gösterilme, yeterli miktarda mevsimlik sebze ve meyve tüketilmeli, C vitamini açısından zengin besinler tüketilmeli, temiz havada 45 – 60 dk yürüyüş yapılmalı, ortam sürekli havalandırılmalı ve selamlaşmak için öpüşme alışkanlığından vazgeçilmelidir.