Çocukken takma adı Einstein olan dünyaca ünlü evrenbilimci ve fizikçi Stephen Hawking, bugün, Einstein’in doğum günü olan 14 Mart’ta hayata veda etti. 21 yaşında Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) tanısı konan Hawking’e birkaç yıl ömrü kaldığını söyleyen doktorları haksız çıkararak 76 yaşına kadar yaşamını sürdürdü ve geride tüm insanlığın evrene olan bakışını sonsuza kadar değiştirecek önemli eserler bıraktı. İşte Stephen Hawking’in evren, uzay, kara delikler, bilim, zaman, uzaylılar, fizik, din ve yapay zeka hakkında söylediği sözler:
“8 Ocak 1942’de, Galileo’nun tam 300’üncü ölüm yıldönümünde doğdum. Ancak tahminimce 2000 diğer bebek de benimle aynı gün doğdu. Onlardan herhangi birinin astronomiye merak sarıp sarmadığını bilemiyorum… Ayaklarınıza değil, gökyüzüne bakın. Gördüğünüz şeylerin mantığını anlamaya çalışın. Evren’in neden var olduğunu düşünün. Meraklı olun.”
Kara delikleri göz önünde tuttuğumuzda, belli ki Tanrı yalnızca zar atmakla kalmıyor, ayrıca gözleri kapalı oynuyor ve ara sıra da zarları görülemeyecek yerlere atıyor.
Yaptığım şey evrenin başlangıcının bilimsel kurallarla açıklanabileceğinin mümkün olduğunu göstermekti. Bu sayede, evrenin başlangıç kararının bir Tanrı’ya başvurularak açıklanmasının gereksizliği ortaya çıkar. Bu bir Tanrı’nın olmadığını kanıtlamaz, sadece Tanrı’ya bir ihtiyaç olmadığını gösterir.
Tanrı üzerine:
“Nasıl ki Darwinizm biyolojideki yaratıcı ihtiyacını sona erdirdi, yeni fizik teorileri de evrenin oluşumu konusunda yaratıcının rolünü gereksiz kılmıştır.”
Bilimi anlamaya başlamadan önce, Tanrı’nın evreni yarattığına inanmamız doğaldı. Fakat artık, bilim çok daha ikna edici bir açıklama sunuyor. ‘Tanrı’nın aklını okuyabileceğiz’ sözüyle kastettiğim şayet bir Tanrı söz konusu olsaydı ki yok, bu Tanrı’nın bileceği her şeyi bilebileceğimizdi. Ben ateistim.
Hayatta ilginç bulduğunuz en büyük gizem nedir? sorusuna:
Her birimiz istediğimize inanmakta özgürüz ve bir Tanrı’nın olmadığı olan benim görüşüm en basit açıklamaya sahip olan. Evreni hiç kimse yaratmadı ve yazgıyı hiç kimse yönetmiyor. İşte bu beni çok engin bir gerçekçiliğe götürüyor. Galiba bir cennet yok ve ölümden sonra yaşam yok. Evrenin devasa tasarımını kavrayabilmek için bir tek bu yaşama sahibiz ve bu yüzden ben son derece müteşekkirim.
Zamanı meydana getirmeye Tanrı’nın sebep olduğunu söylemek ne manaya gelir? Sebeplilik zamansal bir etkinliktir. Zaman daima sebep olunmuş şeyden önce var olmalıdır. Tanrı’nın naif imgesinin evrenden önce var olması, ‘zaman’ önceden yok idiyse açıkça saçmalıktır.
Kadınlar üzerine:
“Fizikte doktora yaptım. Evrenle ilgili bazı sırlara ışık tutacak teoriler ürettim. İnsanoğlu gelecekte de evrenin sırlarını çözmeye devam edecektir. Ancak tüm bunlara rağmen benim için en büyük gizem hâlâ kadınlar. Sanırım evreni çözebiliriz ama kadınları asla”
“Din ve bilim arasında önemli bir fark vardır. Din, otoriyete kuruluyken; bilim, gözlem ve mantığa dayanır. Bilim galip çıkacaktır, çünkü işe yarar.”
Birisi bir daha size hata yapmanızdan şikayetçi olursa, ona bunun iyi bir şey olabileceğini söyleyin. ‘Ne sen, ne ben hatasız bir şekilde varoluruz.’ deyin.
“Bir, ayaklarınız altına değil, yıldızlara bakmayı unutmayın. İki, çalışmayı asla bırakmayın. Çalışmak size bir anlam ve amaç verir, bunlarsız bir hayat boştur. Üç, eğer aşkı bulacak kadar şanslıysanız, onun da olduğunu hatırlayın ve başınızdan atmayın.”
IQ’nuz kaç? sorusuna:
“Hiçbir fikrim yok. I.Q. seviyesiyle övünen insanlar zavallıdır.”
Bence beyin bilgisayar gibi bir program. Dolayısıyla teoride beyni bilgisayara kopyalamak mümkün. Bu sayede bedenen öldükten sonra bile bir yaşam formu oluşturulabilir. Ancak şu anki imkanlarla bunu gerçekleştirmemiz mümkün değil.
Bu durum, zamanın, her şeyin başlangıcı olduğu anlamına gelir. Her şeyin nasıl başladığını anlayabilmek için evrenin dışında bir güç aramaya çalışmamalıyız.
Doğu mistisizminin evreni bir illüzyondur. Onunla kendi çalışması arasında bir bağ kurmaya çalışan fizikçi, fizikçi olmaktan çıkmıştır.
Uzaylılar üzerine:
Eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse, sonuç, pek muhtemel Kolomb’un Amerika’ya ayak bastığında ki gibi olur. Bu da yerli Amerikalılar için çok iyi olmamıştı.
Bir süper kahraman olmayı seçecek olsam Süpermen olurdum. Süpermen’de bende olmayan her şey var.
Yapay zeka, yeryüzünde insan ırkının sonunu getirebilir.