Mükemmelliyetçi Misiniz?
Mükemmeliyetçilik olumlu ya da olumsuz bir özellik olabilir. Olumsuz olduğunda, kişi başarısızlık korkusuyla ya da zor geri denetimlerden ve hoş olmayan deneyimlerden kaçınma çabasıyla motive olma eğilimindedir. Başarısızlık korkusu yüksek olduğunda ise, kişi kendisinin yeterince iyi olmadığını düşünür. Mükemmeliyetçiler, kendilerini yeterince iyi olma yolunda zorlarlar. Çünkü zihinlerindeki her şey, başkaları tarafından kabul edilmek ve reddedilmemek için yeterince iyi olmakla ilgilidir. Bu durum birçok yönden sosyal bir meseledir. Çünkü mükemmeliyetçilik başkalarının tepkileri, düşünceleri ve kendimizi diğerleri ile karşılaştırmak ile ilgilidir.
Yeterince iyi olmak, herhangi bir kusur olmaması veya hata yapmamak anlamına gelir. Mükemmeliyetçi akılda kabullenilmiş olmak, çok yüksek bir bariyere ulaşmak anlamına gelir. Başarı ve halkla etkileşimler sosyal karşılaştırmalarla ilgilidir; Başka biri senden daha fazla mı övgü aldı? Başkasının senden daha yeni, daha iyi ve daha pahalı bir arabası mı var? Ya da belki daha çevre dostu bir otomobili?
Mükemmeliyetçilikte kendilik değeri, kazanmaktan yani başarıdan gelir. Kişi kaybettiğinde daha fazla denemek istediği için kendini acımasızca yargılar. Yeterince iyi olmadığını düşünmek ve reddedilme korkusu kişiyi güçsüz duruma getirir. Kişi kendinden bıktığında, bulunduğu gruptan kendini soyutladığında, yeterince iyi olmamaktan dolayı kendini ezdiğinde, kolayca kendinden nefret etmeye başlayabilir. Ait olmama duygusu ve bulunduğu grup tarafından reddedilme korkusu sosyal durumlardan kaçınmaya yol açabilir. Yani mükemmeliyetçi insanlar oldukça yalnız olabilirler.
Mükemmeliyetçilik, günlük hayattaki sosyal durumlarda nasıl ortaya çıkar?
En iyi arkadaşınızın sizi tanımadığı bir grup arkadaşıyla yemeğe davet ettiğini düşünelim. Sizin onlarla tanışmanızı istiyor. Yeni ilişkiler kurmayı kabul ediyor musunuz ya da bunun için heyecanlı mısınız? Mükemmeliyetçilik, bu grubun sizi kabul edip etmeyecekleri konusunda endişelenmenize yol açabilir.
Ne söyleyeceğinizi, hatta ne giyeceğinizi bile bilmediğiniz için endişeleniyorsunuz. İlgi alanlarının ne olduğunu bilmiyorsunuz, dolayısıyla ne konu hakkında konuşacağınızı planlayamazsınız. Akşamın nasıl geçeceğini kontrol edemezsiniz, böylece olaydan nasıl çıkabileceğinizi düşünmeye başlarsınız.
Buluşmaya gidip sadece başınızı sallayıp soruları cevaplıyorsunuz fakat insanların kim olduğunuzu bilmelerine gerçekten izin vermiyorsunuz. Bu davranış sadece korkularınızı doğrular ve kusurlu olduğunuza daha güçlü bir şekilde inanırsınız. Böylece daha iyisini yapmak için bir sonraki etkinlik için daha fazla plan yapmaya çalışıyorsunuz ve bu daha korkunç hale geliyor. Bu durum, mükemmeliyetçiliğin başka bir bileşeni olan kontrol ihtiyacını getiriyor.
Konuşmaları planlamak, olayların nerede gerçekleştiğini kontrol etmek, kimlerin olduğunu kontrol etmek, akşamın faaliyetlerini planlamak istiyorsunuz. Çünkü her şeyi akışına bırakmak korkutucu geliyor. Mükemmeliyetçiliğin nasıl gizlice ortama girebildiğini farkındasınız değil mi? İşte, mükemmeliyetçiliği bırakmanın bir parçası da kontrolün bırakılmasıdır.
KAYNAK
https://www.psychologytoday.com/intl/blog/pieces-mind/201911/are-you-perfectionist
Bu yazılar da ilginizi çekebilir:
Dünyanın Yedi Harikası Nerededir?
Etkileyici Hafıza Teknikleri ve Unutmama Sanatı