Marsı Dünyalaştırma Projesi 2
https://www.hangisieniyi.com/marsi-dunyalastirma-projesi/
Mars’taki su buzları eridiği zaman alçak bölgelerin su ile kaplanacağı ve buna bağlı olarak da okyanusların oluşacağı tahmin edilmektedir. Böyle bir durum Mars’ın oksijen oranını da arttıracaktır. Bir başka oksijen arttırma yöntemi ise yosunlar ve koyu renkli algler olacaktır. Bu türden mikroorganizmalar atmosferdeki CO²’i nitratlara dönüştürürken, düşük miktarda oksijen üretimi gerçekleştirirler. Almanların yaptığı araştırmada Mars’ın yüzeyinde gerçekleşen yosunların 39 günde büyüdüğü ve Mars toprağına uyum sağladığı gözlemlendi. Böyle bir durumda yosunlar ciddi bir fotosentez kaynağı olarak da gösterilmektedir.
Şimdi gelin tekrar baştan başlayalım. Gezegenin yüzeyini ısıttığımız zaman yükselen atmosfer basıncı uzaydan gelen radyasyon miktarını da azaltacaktır. Basınç ve sıcaklık sayesinde kutuplardaki su buzları eriyerek okyanus, dere ve gölleri oluşturacak, sıcaklık arttıkça yeraltındaki buz rezervleri de eriyip buharlaşarak ekosisteme dahil olup gezegenin okyanus seviyesini arttıracaktır. Bu durumda bile bir canlının burada nefes alması imkânsızdır. Çünkü işlem suni olduğu için oksijen ve CO² miktarları gezegende çok dengesiz olacaktır. Bu durumda doğal bir işlem gereklidir. Buzların erimesi ve kalınlaşan atmosfer ile birlikte Mars’ta bitki yetiştirme imkânı olacaktır. Geniş bir yeşillendirme çalışmasıyla Mars’ın yüzeyi ormanlarla kaplanabilir. Bu şekilde kendi doğal dengesini koruyacaktır. Bitki ekiminden önce Mars toprağının bitkiler için daha uygun hale getirilmesi gereklidir. Bu sebepten dolayı gezegen algler, yosunlar ve diğer mikroorganizmalar ile doldurulacaktır. Bu mikroorganizmalar Mars toprağının içerisinde bulunan yüksek orandaki CO² oranını azaltacaktır. Ayrıca oksijen üretimine de katkı sağlayacaktır.
Mars, Mavi – Yeşil Renk Durumuna Gelmeye Başlıyor
Bitki ekimi ve toprak zenginliği elde edildiğinde kızıl gezegen mavi – yeşil bir hale gelecektir. Özellikle genetik mühendisliği bu aşamada Mars koşullarına daha iyi uyum sağlayacak mikroorganizma ve bitki üretimi konusunda günümüzde daha iyi sonuçlar elde edebilen imkânlara sahiptir.
Yeterli miktarda oksijen zenginliği elde edildiği zaman bir zamanların kızıl gezegenin ekosistemi hayvancılıkla tamamlanacak ve kendi kendine yeten düzenli bir hale gelecektir. Yani doğal döngü bu saatten sonra başlamış olacaktır. Dünyalaştırma sürecinde Mars’ın en önemli eksiklerinden biri de gezegenin manyetik alanı olacaktır. Mars’ın manyetik alanı olmak zorundadır bu yüzden yapay bir manyetik alan oluşturulması planlanmaktadır.
Güneş sisteminde bulunan diğer gezegenler içinde dünyalaştırma projeleri de mümkündür. Ancak burada hem dünyamıza yakınlığıyla hem de dünyamıza çok benzer özellikler taşımasıyla en kolay dünyalaştırılacak yer Mars gezegeni olmaktadır. Günümüzde dünya devleri Rusya, Çin, ABD ve Avrupa Uzay Ajansı Mars gezegeni için bir yarışa girmişlerdir. Ayrıca SpaceX şirketinin de Mars içerisinde bir koloni kurma planları bulunmaktadır. Kısacası Mars yüzyıllar içerisinde kademe kademe dünyamıza benzemeye başlayacaktır.
Elektromıknatıslarla Dolu Halka İle Yapay Manyetik Alan
Mars’ın manyetosferinin yetersizliğiyle alakalı olarak atmosfer kaybının olması muhtemeldir. Güneş rüzgârlarının etkisiyle kaybedilen atmosfer oldukça düşük miktarlarda olsa da milyarlarca yıl içerisinde etkisi hissedilebilir. Bir diğer problem olan radyasyon ise o zaman pek sorun olmayacaktır. Manyetosfer olmadan radyasyonun bir tek yoğun atmosfer yalıtıyor olacak ve elbette bu belli bir ölçüde koruma sağlasa da sonuçta dünyadaki radyasyon seviyesinden daha fazla olacaktır. Yine de bilim insanları yoğun atmosfer altında alınacak radyasyon dozunun ölümcül olmayacağı ve canlıların bu koşullara adapte olacağı konusunda hemfikirler. Gelecek birkaç yıl içerisinde gelişen teknoloji yoğun radyasyon ortamlarında yaşayabileceğimizi sağlayacak durumlar oluşturacaktır.
Mars’ın çok düşük olan manyetik alanı ve düşük kütleli yer çekimi sayesinde güneş rüzgârları tarafından sürekli süpürülmektedir. Dünyalaştırma sürecinde oluşturulan yapay atmosfer uzun vadedeki durumda bu şekilde olabilir. Yani atmosfer kaybını önlemek için gezegene manyetosfer sağlanacak bazı düşünceler vardır. Bunlardan bir tanesi Mars’ın yörüngesinde inşa edilecek gezegeni çevreleyen güneş enerjisi ile çalışan elektromıknatıslarla dolu bir halka gerekli manyetik alanı oluşturabilir.
Mars’a Yerleşen İnsanlar Dünya’ya Geldiklerinde Fizyolojik Olarak Bozulabilir
Dünyalaştırma sürecinde sorun olabilecek en büyük problemlerden biri de Dünya ile kıyasladığımızda düşük yer çekimi olmasıdır. Buraya gidip yerleşecek insanlar zamanla bu ortama alışacaklardır. Gelecek nesiller buraya adapte olmuş şekilde yaşayacaklardır. Ancak Mars’ta uzun yıllar boyunca kalan insanların Dünya’da yaşaması çok fazla mümkün değildir. Çünkü Dünyanın Mars’a oranla güçlü yer çekimi Mars’ın düşük yer çekimine adapte olmak için zayıflayan kemik yapısı ve insan fizyolojisi içinde çok yıkıcı olacaktır.
Sonuç olarak insanlar gelecekte Mars’ı mutlaka dünyalaştıracaktır. Dünya’da küresel ısınmanın bize kattığı iyi bir şeyde bir gezegenin atmosferini yapay olarak değiştirme özelliğine sahip olmamız. Eğer Mars gezegenini dünyalaştırırsak bu diğer gezegenleri de bunu uygulayabileceğimiz anlamı taşır. Ancak her gezegenin kendine göre iyi ve kötü özellikleri mutlaka vardır ama yine de dünyalaştırma projelerinin Mars ile sınırlı kalmayacağını düşünebilirsiniz. Hatta Mars bir başlangıç dahi olabilir.
Kaynak: http://www.users.globalnet.co.uk/~mfogg/zubrin.htm
https://www.space.com/20560-mars-atmosphere-lost-curiosity-rover.html
Kim Stanley Robinson, 2003, Kızıl Mars, Kabalcı Yayınları (kitap)
https://www.sciencealert.com/nasa-wants-to-launch-a-giant-magnetic-shield-to-make-mars-habitable