Family Guy Dizisinde İstanbul’a Ne Oluyor?
Family Guy
Amerikalı animatör, yazar, yapımcı ve aktör Seth MacFarlane’in Family Guy çizgi ya da animasyon dizisinde İstanbul konulu bir bölüm çıkınca Türkiye’de DIŞ MİHRAKLARIN ÜLKEMİZ ÜZERİNDEKİ PLANLARI çığırtkanları çığırmaya başlamışlardı. Sadece bunun üzerine iki saatlik tartışma programı bile koydular. Peki, cehaletlerinden mi böyle yaptılar yoksa gerçekten Amerika İstanbul’u bombalayacak mı?
Family Guy’ın 16. sezon 5. bölümünde, Peter Gets Fired (Peter Kovulur) konusunun üç farklı Amerikalı yönetmenin yorumunu veriliyor: Quentin Tarantino, Wes Anderson ve Michael Bay. Üç yönetmenin tarzıyla da dalga geçilerek yapılan bölümde, aynı konuyu nasıl işlerlerdi sorusunu mizah yoluyla gösteriyorlar. Quentin Tarantino’nun yorumunda Kill Bill, Wes Anderson’ın yorumunda da Büyük Budapeşte Oteli filmleri tiye alınır.
Michael Bay
Michael Bay, Amerikalıların dünyanın kurtarıcıları olduğu konulu saçma filmler yapar. Onun filmlerinde sürekli bir kötü ve iyi vardır. Kötü toptan kötüdür, iyi olan ise işleri kitabına göre yapmayan, “Maverick” tabir ettikleri kaslı, yakışıklı, korkusuz ve geçmişinin peşini bırakmadığı “tam Amerikan” bir karakterdir. Bizim TV dizilerinin biraz daha pahalı ve bol Amerikan bayraklı halleri yani.
https://www.hangisieniyi.com/konu-yapay-yapim-orijinal-jet-sosyete-dizisi/
Bölümde Ne Oluyor?
Bölümde Peter çalıştığı bira fabrikasının malına zarar verdiği gerekçesiyle işten atılır. Sonraki sahnede ABD başkanı ve adamlarının “decepticon” adlı dünya dışı robotların dünyanın yedi harikasını ele geçirme planları olduğu konuşulur. Onları yok edebilecek tek şey, belli bir kuvvette fırlatılan bira fıçılarıdır ve bunu yapabilen tek insan, normal bölümlere göre kaslanmış, saçları uzamış, sürekli spor yapan Peter karakteridir. Tabii burada Bay filmlerindeki hikâyelerin deliklerle dolu olduğu vurgulanıyor. Bunu yapmak için neden insan gücüne mecbur olunsun gibi.
Dünyanın yedi harikasından biri olmayan Ayasofya tehlike altındadır. Zaten ABD başkanı “O ne?”, “Dünyanın yedi harikası içinde mi ki orası?” diye sorar. Burada Michael Bay’in kimsenin fikri olmadığı ve çoğu zaman doğru olmayan şeyleri dünyanın kaderini belirleyecek bir konuma yükselterek işlemesi ile dalga geçilir. Yani Ayasofya’ya neden saldırılsın? Yedi harikadan biri bile değil! Sonraki hedef de Machu Picchu’dur. Peter’in iki oğlu Chris ve Stewie de sırasıyla bu iki yere saplantılı şekilde hayranlardır. Chris’in odası sapık gibi Ayasofya mabedine benzer.
Her neyse, Peter Amerika’nın çağrısı üzerine savaşmayı kabul eder ve arkadaşlarıyla İstanbul’a gelir. İstanbul basmakalıp bir Orta Doğu şehri olarak resmediliyor önce ama daha sonra Boğaziçi Köprüsü de dâhil gerçekçi bir halini görüyoruz. O arada yine Bay’in saçmalık dolu dövüş sahnelerini taklit edip alay ediyorlar. Bölümde ne Boğaziçi Köprüsü yıkılıyor ne de Ayasofya. Dünyayı “din işlerine karışmaya gelen robotlardan” kurtarmış oluyorlar.
Hatta İstanbul’u gösterirken altında “İstanbul, Avrupa veya Asya ya da Afrika” yazarak Bay’in Amerikalı seyircilerin nerede olduğunu bilmediği yerleri konu etmesi vurgulanıyor.
Elhasıl, böyle saçma ve utanç verici tepkilerin verilmesini gerektiren bir iş yok ortada. Türk milleti, M. Night Shyamalan’ın Köy filmindeki köylüler gibi olmayan şeylerden korkmaya başladı.
Bu yazı da ilginizi çekebilir:
İstanbul’daki Edebiyat Müzeleri